Archive for Ekim, 2009

  Prof. Dr. Süleyman Uludağ İşitme ve dinleme anlamına gelen semâ’, tasavvufta, güzel sesle okunan Kur’ân’ı ve dinî konularla ilgili şiirleri, dinleme anlamına gelir. İlk sûfîlerden itibaren güzel sesle Kur’an ve teması din olan şiirlerin okunmasına, bu tarzda okunan Kur’an-ı Kerim’i ve bu nitelikteki şiirleri dinlemeye, büyük önem verilmiştir. Burada güzel sesten maksat, kulağa hoş […]

  Mustafa Küçükaşcı Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri’nin ölümsüz eseri Mesnevî-i Mânevî’nin ana mevzularından biri, insandaki beden-ruh, nefis-kalp çekişmesinin teşhis ve tedavisidir. Dünya mülkünde, beden hapishanesinde nefsin hâkimiyeti vardır. Bu hapishanede gurbette kalmış olan, aslı yücelere ait ruh, aklın da yardımıyla, nefsi alt etmelidir. Bu da nefsin terbiye edilmesi ile olabilir. Nefis terbiyesi şüphesiz tasavvufun en […]

EVRÂDI OLMAYANIN VARİDATI DA OLMAZ – Doç. Dr. Kadir Özköse MESNEVÎ’DE NEFİS TEMSİLLERİ – Mustafa Küçükaşcı  MEVLEVÎLİKTE SEMA’ – Prof. Dr. Süleyman Uludağ

Doç. Dr. Kadir Özköse Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat  Fakültesi Hadis kitaplarında Hz. Peygamber’in bizzat kendisinin¸ günde yetmiş veya yüz defa tevbe ve istiğfar ile meşgul bulunduğunu gösteren” rivayetler bulunduğu gibi¸ önce fakir sahâbilere özel olarak¸ daha sonra diğer sahâbilere ve bütün ümmete öğretip benimsettiği tesbîhat vardır.” Vird kelimesinin çoğulu olan evrâd; Allah’a yaklaşmak için belirli zamanlarda […]